HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 TEMMUZ 2025, PAZARTESİ

Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil

19.07.2025 00:00

ABD-İsrail ikilisi nasıl bir Ortadoğu istiyor sorusunun cevabını merak ediyorsanız Gazze'ye, Batı Şeria'ya, Lübnan'a ve son olarak Suriye'ye bakın.

Suriye'de son gelişmeler tam bir turnusol. İstikrarı, bütünlüğü, millet birlikteliği kaybolmuş, kendisini korumaktan aciz olan bir Suriye tablosu var karşımızda.

Durum böyle olunca İsrail hiç boş durur mu? Bir taraftan Suriye'de etnik ve mezhepsel ayrımcılığı körüklüyor, diğer taraftan da Suriye'nin stratejik noktalarına saldırılar düzenleyerek istikrarsızlığı körüklüyor.

Tabi, Suriye bu istikrarsızlığa nasıl sürüklendi, bunun da tarihi sürecini iyice anlamak gerekiyor. Çünkü bu süreç bir anda olmadı. ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin Suriye'de terör örgütlerini vekil güç olarak kullanarak Suriye'de başlattıkları iç savaş, bu bahaneyle ABD'nin Fırat'ın doğusuna üsler kurması ve Suriye'nin PKK'sına verdiği destek, Batılı ülkelerin Suriye'ye uyguladığı ambargolar ve daha nice uygulamalar Suriye'de bugünkü tabloya neden oldu ama Türkiye'deki siyasilerin de bu sürece katkılarını unutmamak lazım.

Eğer siyasilerimizin nezdinde "Dost Esad, zalim Esed" olmasaydı, Suriye sınırı yolgeçen hanına çevrilmeseydi, bugün üniter yapısı olan, İsrail'in böyle saldırılar yapamadığı, daha istikrarlı bir Suriye olacaktı.

Ama diyeceksiniz ki, "Esad'ın hiç mi suçu yok?" elbette yanlışları oldu, eğer yanlışları olmasaydı, bugün Suriye bu noktalara gelmezdi. Esad yönetiminin yetkilileri de bu noktada iyi bir muhasebe yapması lazım.

Yine her şeye rağmen, Esad döneminde ABD-İsrail ikilisi işgal ve parçalama projelerini bu kadar pervasızca gerçekleştiremiyordu.

Suriye'deki son birkaç gündür yaşanan gelişmeleri biraz irdeleyelim.

Malum, Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında küçük çaplı çatışmalar başladı.

Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine, Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü. Güvenlik güçleri ile yerel silahlı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı. 

Ateşkes kısa sürede bozulurken İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi. Son olarak İsrail hava kuvvetleri, Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı'nı vurdu. 

Süveyda'da hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken İsrail savaş uçakları Şam, Lazkiye ve Dera'ya saldırılar düzenledi.  Süveyda'daki çatışmalar ve İsrail saldırılarında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Yaklaşık 900 Suriye Güvenlik Gücü ve ordu mensubunun öldüğü ifade ediliyor.

4 gün süren çatışmalardan sonra Suriye yönetimi ile Süveyda ilindeki yerel silahlı gruplar ve ileri gelenler arasında yapılan anlaşmayla ateşkes sağlanmasının ardından, Suriye ordu birlikleri kentten kademeli olarak çekildi. 

Ama buna rağmen İsrail'in saldırıları devam ediyor. İsrail'e ait savaş uçakları, Suriye'nin Lazkiye ilindeki 107. Tugay'a hava saldırısı düzenledi.

Suriye'nin kalbine ve askeri bölgelerine yapılan bu saldırılarla İsrail'in vermek istediği mesaj esasen şu: Bu bölgenin hakimi benim, istediklerimi yapmak zorundasınız, istediğim zaman istediğim yeri istediğim şekilde yakarım, yıkarım. Diğer bir ifadeyle, ABD-İsrail ikilisi, Suriye'yi aynen Gazze ve Batı Şeria haline getirdi.

Suriye'de bundan sonra bir millet ve toprak bütünlüğünün sağlanması mümkün değil. PKK'nın Suriye uzantısı SDG, ABD'nin ve İsrail'in desteğiyle daha da güç kazanmış durumda. Her ne kadar görünüşte Şara yönetimiyle bir anlaşma yapılsa da, öz yönetim ve öz savunma modelinden vazgeçecek gibi görünmüyor. İsrail'in Suriye'ye saldırıları ve yaşanan çatışmalar da SDG'nin bu duruşunu pekiştiriyor.

Suriye'nin güneyindeki Dürziler ise, şimdilik Şara yönetimiyle anlaşmış olabilirler ama İsrail, Dürziler üzerinde etki oluşturmaya devam ediyor. İsrail, Cumhurbaşkanlığı merkezine saldırı düzenlediğinde Dürzilerin bölgesinde İsrail bayrakları açıldı.

Türkiye'nin durumuna gelirsek, elbette ki yeni Suriye gerçeğiyle Türkiye'ye yönelik tehditlerde artış var. Bu tehditleri bertaraf etmenin yolu, Şara yönetimine güvenerek hareket etmek değil, sınır güvenliğimizi daha da muhkem hale getirmektir.

Unutmayalım, Şara yönetimi, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarında, hava sahasını İsrail'e tamamen kullandırdı. İsrailli yetkililer "Tahran yolu açıldı" açıklamaları yaptı.

Türkiye olarak provokasyonlara asla gelmemeliyiz. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan, "Talep etmeleri durumunda Suriye'nin savunma kapasitesinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelesine destek olmak için elimizden gelen desteği sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik" ifadeleri dikkat çekici.

Suriye provokasyonuyla Türkiye sıcak bir savaşın içine çekilebilir, buna son derece dikkat etmek gerekir.

Murat Çabas / diğer yazıları
•Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil 19 00:00:00.07.2025
•Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? 08 00:00:00.02.2025
•Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? 05 00:00:00.02.2025
•Atatürk: Camileri yenilemek görevimizdir 03 00:00:00.01.2025
•OVP millete nasıl yansıyacak? 06 00:00:00.09.2024
•Emekliler Yılı ilan ettiler Emekliyi aç bıraktılar 17 00:00:00.07.2024
•Bütçe açığında tarihi rekor! 17 00:00:00.01.2024
•Dinlerarası diyalog fitnesinin yıkıcı sonuçları 17 00:00:00.10.2023
•Para politikamız, borcu ve tavizi kaçınılmaz kılıyor 07 00:00:00.10.2023
• Üretemeyen üretici tüketemeyen tüketici 11 00:00:00.08.2023
•23 Nisan’da çifte bayram yaşadık 25 00:00:00.04.2023
•Barzani sattı, İsrail aldı, tazminat Türkiye'ye kesildi 31 00:00:00.03.2023
•Ekonomik enkazı seçim paklayamıyor 25 00:00:00.03.2023
•Çalışanları ‘fakir fukara’ kim yaptı? 15 00:00:00.12.2022
•30 Ağustos, Atatürk’ün eseridir 30 00:00:00.08.2022
•Şehitlerin efendisi: İmam Hüseyin (a.s) 06 00:00:00.08.2022
•Maide 67 ve 3. ayetler İmam Ali'nin hilafeti hakkındadır 18 00:00:00.07.2022
•Barış için Milli Ekonomi Modeli 01 00:00:00.03.2022
•Atatürk hazımsızlığı devam ediyor 05 00:00:00.02.2022
•Ayasofya ibadete değil, siyasete açılmış 10 00:00:00.11.2021
•Faiz,Dolar ve enflasyon düşürülemez! 08 00:00:00.08.2021
•Çiftçilerimizin borcu 72 kat arttı 22 00:00:00.04.2021
•Para basmayın ki size para satalım 19 00:00:00.02.2021
•Çiftçilerin borçları, Hükümetten tahsil edilmeli 18 00:00:00.02.2021
•Sabrın zirvesi Ehl-i Beyt’tedir 16 00:00:00.02.2021
•Ali Kuran iledir, Kuran da Ali iledir 09 00:00:00.02.2021
•Borç batağındaki topluma kredi pompalanıyor 03 00:00:00.02.2021
•‘Fatıma’yı (a.s.) inciten Allah’ı incitmiş olur’ 01 00:00:00.12.2020
•Maide 67 ve 3. ayetler Gadir-i Hum hakkındadır 07 00:00:00.08.2020
• Çiftçilerimiz sahipsiz 28 00:00:00.05.2020
•Prof. Dr.Baş'ın Ehl-i Beyt duruşu birliği temin etmiştir 30 00:00:00.04.2020
•Bu yıl Ramazan hüzünle geldi 25 00:00:00.04.2020
•Hani “para basınca enflasyon olur”du? 31 00:00:00.03.2020
•Vatandaşlık Maaşı Prof. Dr. Baş’ın projesidir 29 00:00:00.03.2020
•Aile dağılırsa millet yok olur 14 00:00:00.03.2020
•Hedefler aynıysa İdlib’de gerilim niye? 12 00:00:00.02.2020
•Dolar gücünü kaybeden ABD Swift’i de kaybediyor 09 00:00:00.07.2019
•Yeni reform paketiyle Kapitalizme devam 12 00:00:00.04.2019
•ABD ve Rusya arasında kaldık 10 00:00:00.04.2019
•Başa gelsin, Türkiye 6 ayda cennet olur 27 00:00:00.02.2019
•Cennetin anahtarı Resulullah’a imandır 28 00:00:00.01.2019
•Komploya tepki çığ gibi 15 00:00:00.01.2019
•Asgari ücret, işçiye yetersiz, işverene yük 26 00:00:00.12.2018
•Büyüme rakamı “resesyon” diyor 12 00:00:00.12.2018
•Bu işin ruhu tüketimdir 04 00:00:00.12.2018
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr