Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada 2024 yılını emekliler yılı olarak ilan etmişti. Erdoğan, "2024'ü Emekliler Yılı olarak ilan ediyoruz. Emeklilere özel yeni hizmetleri devreye alacağız" demişti.
Keşke ilan etmez olsalardı, Emekliler Yılı ilan ettikleri 2024 yılında emekliler Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde yaşamadıkları mağduriyeti yaşadılar ve yaşıyorlar. Emeklinin alım gücü hiçbir dönem bu kadar yerlerde sürünmemişti.
Günlerce, haftalarca tartıştılar, gören de zannetti ki emekliye büyük bir zam geliyor, sonrasında öyle bir rakam açıkladılar ki, dağ fare doğurdu!
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu durumu sosyal medya hesabından şöyle değerlendirdi:
"Emekliye 2 kuruş zam yapacaklar aylardır tartışıyorlar ama konu vergi artışı olunca çok rahat yükseltiyorlar. Zulüm düzeni diye buna derim ben."
Evet, dağ fare doğurdu ve en düşük emekli maaşları 10 bin liradan 12 bin 500 liraya yükseltildi. Ek emekli zammına ilişkin madde, vergi düzenlemesiyle birlikte Meclis'e sunuldu. Onaylanacağı kesin olan bu düzenlemeyle, zamlı haliyle 12 bin 500 liranın altında kalan tüm emekli maaşları 12 bin 500 liraya tamamlanacak.
Sanki çok iyi bir zammış gibi de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yapılan bu zamla ilgili, "Türkiye'nin emektarı kıymetli emeklilerimizin refahını artırmak ve sosyal haklarını genişletmek için yeni çalışmalarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Ömrünü ülkemizin kalkınmasına adamış tüm emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Gerçekten böyle mi, bu zamla ve son haliyle emekli maaşları ömrünü ülkemizin kalkınmasına adamış olan emeklilerimizin refahını artırıyor mu, sosyal haklarını genişletiyor mu?
DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Haziran 2024 açlık ve yoksulluk sınırı raporunu paylaştı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı (açlık sınırı) 19 bin 44 lira; eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı ise (yoksulluk sınırı) 65 bin 874 lira oldu.
BİSAM'a göre tek kişinin yaşam maliyeti ise, 30 bin 604 lira…
Son açıklanan zamla bile emekli maaşları açlık sınırının oldukça altında kalıyor.
Ne huzuru, ne refahı, ne sosyal hakları…
BTP lideri Baş, emekliye zam miktarı açıklandığında sosyal medya hesabından hükümete şu tepkiyi gösterdi: "En düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL oldu. İnanın bu paradan fazlasını bizi kıskanan Almanya'da çocuklara veriyorlar. Hatta 2 çocuklu bir aile bu paradan fazlasını alıyor."
AKP Meclis Grubu Başkanı Abdullah Güler, emekli zammını açıkladığında bunun maliyetinin 6 aylık bir süreç için 33 milyar 200 milyon lira olduğunu belirtti.
Bunu niye açıklıyor Güler, "Bakın biz zam yapıyoruz ama bunun devlete yükü var, sakın ha daha fazla istemeyin" demek için. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit misali…
Dün yeni en düşük emekli maaşı açıklanırken, başka bir veri daha açıklandı: Bütçe… Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan haziran ayına ilişkin bütçe gerçekleşmelerinde konumuzla alakalı olarak dikkatimi çeken husus şu:
Haziran ayında 1 ayda faiz giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 165,6 oranında artmış ve 99 milyar 277 milyon liraya ulaşmış.
Ocak-haziran döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre faiz giderleri yüzde 108,7 artarak 574 milyar 424 milyon liraya ulaşmış.
Emekliye zam denince kaynak yeterli değil, şu kadar masraf oluyor diyerek ayak sürten, 2 kuruşluk zam için günlerce, haftalarca görüşen hükümet, faiz lobilerine 1 ayda 99 milyar 277 milyon lira, 6 ayda da 574 milyar 424 milyon lira aktarmış.
Lafa gelince, "emeklinin refahı", "Faiz lobileri şöyle, faiz lobileri böyle"; fiiliyata gelince, emekliye 'zorla' 2 kuruşluk zam, faiz lobilerine oluk oluk para…
Asgari ücrette ve satın alma gücünde Avrupa ülkelerinin arasında sonuncu olan Türkiye, emekli maaşında da maalesef sonuncu.
10 bin lira en düşük emekli maaşı 277 euro seviyesinde (1 euro = 36.01 TL).
12 bin 500 TL olduğunda da 346 euroya yükselmiş olacak. Bu durumda da, sadece 330 euro olan Bulgaristan'ı geçmiş olacak. Ama döviz kurlarındaki yükselişe bakılırsa, bu sondan ikincilik de fazla uzun sürmeyecek.
Ama şu bir gerçek ki, emeklilerimiz buna mahkum değil.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın ifade etiği gibi, ekonomik sistemin değişmesi lazım ve doğru bir sistemi ülkemizde uygulamamız lazım, o da Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli.
Milli Ekonomi Modeli ve bu modeli uygulayacak olan BTP ile emeklilerimiz hak ettiği refaha gerçek manada ulaşabilecek. Ama tercihlerini bu yönde yaparlarsa…