Merhaba sevgili dostlarım,
Bu hafta sizlerle Türk futbolunun çöküşüyle ile ilgili yazmak için sözleşmiştik. Hatta köşe yazımızın başlığının ismini bile vermiştik. "Türk futbolu geri geri gprint Atıyor" olacaktı...Lakin bu hafta bir karşılaşma takip ettik. Bu karşılaşmayı internet üzerinden takip ederken öyle bir hadiseye şahitlik ettik ki kanımız dondu. İnsanlığımızdan utandırdı. Bu hadise Aksaray'da bir futbol karşılaşması oynanırken vuku buluyor. Aksaray Spor ile Medcem Silifke Belediye Spor arasında çekişmeli liderliğe oynayan iki takım maç oynanırken Medcem Silifke Belediye Sporlu stoper mevkiinde bulunan futbolcu sakatlanıyor. Karşılaşmayı canlı yayınlayan televizyon sunucusu ve sunucunun yanındaki sözde yorumcu yerde yatan futbolcuya ithafen, "Sakatlığı büyük olur maça devam edemez, uzun boylu defansta sağlam duruyor, sakatlığı büyük olsun maça devam edemesin" diye yorumlarına devam ederken önceden de dediğim gibi şok yaşadık. Şoku üzerimizden attık ama ne şok. Dedim ki "Türk futbolunun demek ki sorunu bu" KOCAMAN saygısızlık. Futbol yorumcusu değil tam bir holigan.
Futbol yorumcusu bu şekilde konuşursa sahadaki futbolcular ne yapar? Siz tahmin edin. Maç sonu taraftar sahada, futbolcular birbirini kovalamaca. Türk futbolunun çökmesiyle ilgili öngörüsüne hep inandığım, Avrupa'da Başarılı Türk teknik adam Yüksel Yeşilova bundan 5 yıl önce tam da bugünleri anlatan bir röportajını okumuştum.3.sınıf ülkeler dedim ya toplum olarak 3.sınıf gördüğümüz ülkeleri bizzat o ülkelerde antrenörlük yaparak şahit oldum. Toplum olarak haksızlık ettiğimizi düşünüyorum. Afrika Gana da liglere hazırlık çalışmaları yaparken, Ganalı yardımcı antrenör arkadaşlar kupa maçı olduğunu, gidip izleyebileceğimizi söyledir. Kabul ederek yola çıktık. 30 dakika süren yolculuğun ardından stada ulaştık. Stad çevresinde her iki takım taraftarları karışık bir şekilde yöresel müzikler eşliğinde dans ediyorlar, eğleniyorlardı. Birkaç özel güvenlik görevlisi stadın girişinde taraftarları, sıra ile içeri alıyorlardı. Biz ekip arkadaşlarımla aynı kapıdan giriş yaptık. İki takım taraftarları aynı kapıları kullanarak giriş yapıyorlardı. Gayet saygılı bir şekilde stada giriyolar taşkınlık yapmıyorlardı. Tabi beni ve yanımdaki Makedon Türkü, kondisyoner Eko'yu görenler espriler yapıyorlardı. Stada girdikten sonra şeref tribünü yakınına oturduk. Şeref tribününde bizi gören kulüp yöneticileri yanlarına bizleri davet ettiler. Yöneticilerin bulundukları bölüme geçtik. Tribünlere göz gezdirdim. Her iki takım taraftarları iç içeler, maçta gol oluyor, alkış tüm stattan geliyordu. Belli ki taraftarlar eğlenmeye gelmişlerdi.
Futbol holiganlık değil bir eğlence, bunu bizzat gördüm. Biz toplum olarak futbol ve diğer spor branşlarında eğlence kültürü oluşturamazsak, toplum olarak saygıyı olmazsa olmaz yapmazsak, bizden kocaman bir hiç olur. Saygı, saygı, saygı Allaha emanet olun.